Custom Menu

Latest From Our Blog

HİPERTANSİYON NEDİR ?

HİPERTANSİYON NEDİR ?

Kan basıncı ( tansiyon ) ,  kalbin pompa hareketiyle vücuda gönderdiği kanın damar duvarlarında yaptığı basıncın ölçümüdür. Hipertansiyon ( yüksek kan basıncı,yüksek tansiyon ) damar duvarlarındaki kanın oluşturduğu bu basıncın devamlı olarak yüksek olmasıdır. Yüksek tansiyon sıklıkla ‘gizli katil’ olarak adlandırılır , çünkü uzun süre hiç belirti vermeden vücutta ciddi hasarlara yol açabilir .

HİPERTANSİYONUZ OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR ?

Yüksek tansiyonunuz olup olmadığını bilmenin tek yolu kan basıncınızı ölçmektir .Doğru teşhis için tansiyonun nasıl ve hangi şartlarda ölçüldüğü çok önemlidir. Uygun koşullarda ve doğru teknik ile en az iki farklı zamanda en az iki ölçüm gereklidir. İlk ölçümler mutlaka iki koldan yapılmalı ,ondan sonraki ölçümler yüksek çıkan koldan yapılmalıdır . Doğru olmayan ölçümler yanlış tanı konmasına , gereksiz ilaç kullanımlarına ya da tam tersi hipertansiyonun atlanmasına yol açabilir.

Kan basıncı değerlerini bilmek ve sonuca göre yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, oluşabilecek hasarları önlemenin ya da sınırlamanın en iyi yoludur .

KAN BASINCI ÖLÇÜMLERİ NASIL YORUMLANIR ?

Kan basıncı ölçümleri iki değerli olup birincisi sistolik (büyük ) , ikincisi diyastolik (küçük ) kan basıncı olarak adlandırılır . Sistolik kan basıncı kalp kan pompaladığı zaman damar duvarlarında ölçülen basınçtır . Diyastolik kan basıncı ise kalp atımları arasında yani kalp istirahatteyken ölçülen değerdir . Hem sistolik hem de diyastolik kan basıncı yüksekliği kalp damar hastalıklarının oluşma riskini arttırır . Ölçümler yorumlanırken hangi kan basıncı değeri daha yüksekse o esas alınarak derecelendirme yapılır.

Ayrıca klinikte ölçülen kan basıncı değeriniz ile evde ölçtüğünüz ve ya 24 saatlik holter cihazındaki değerler farklı olabilir. Değerlendirme de doktorunuz tarafından bu da dikkate alınır . Özellikle beyaz önlük tansiyonu ya da maskeli tansiyonu saptamada farklı yerde farklı zamanlardaki ölçümler daha çok önem arzeder.

NORMAL TANSİYON DEĞERLERİ NEDİR ?

  • Normal : Sistolik < 120 mmHg ve diyastolik < 80 mmHg
  • Yüksek : Sistolik 120-129 mmHg ve diyastolik < 80 mmHg
  • Evre 1 Hipertansiyon : Sistolik 130-139 mmHg veya diyastolik 80-89 mmHg
  • Evre 2 Hipertansiyon : Sistolik ≥140 mmHg veya diyastolik ≥ 90 mmHg

 

KİMLERDE YÜKSEK TANSİYON RİSKİ DAHA FAZLADIR ?

  • Ailesinde yüksek tansiyon olanlar ( Genetik yatkınlık)
  • Kalp damar hastalığı olanlar
  • Şeker hastalığı olanlar
  • Afrika asıllı Amerikanlar
  • Gebe kadınlar
  • İleri yaş
  • Fazla kilosu olanlar
  • Hareketsiz yaşayanlar
  • Çok fazla alkol tüketenler
  • Çok fazla yağlı ve tuzlu besin tüketenler
  • Diyette yetersiz potasyum , kalsiyum , magnezyum , protein ( özellikle sebzelerden ) ,lif ve balık yağı tüketimi
  • Sigara içenler
  • Uyku apne sendromu olanlar
  • Böbrek hastalığı olanlar
  • Bazı ilaçların kullanımı ( doğum kontrol hapları , bazı ağrı kesiciler , steroidler , bazı dekonjestanlar , bazı antiasitler , bazı zayıflama hapları,bazı psikiyatrik ilaçlar vs )
  • Bazı endokrinolojik hastalığı olanlar ( tiroid , paratiroid , böbrek üstü bezi , hipofiz hastalıkları vs )

KAN BASINCINIZ YÜKSEKSE NE YAPMALISINIZ ?

  • Eğer tansiyon değerlerini yüksek ölçüyorsanız ya da yüksek tansiyon tanısı aldıysanız sonuçlarınızı ve yapılması gerekenleri konuşmak için doktora başvurmalısınız.
  • Evde tansiyon değerlerinizi tavsiye edilen şekilde ölçmelisniz.
  • Hangi evrede olursa olsun yaşam tarzı değişikliği yapmalısınız.
  • Az yağlı ve az tuzlu sağlıklı yiyecekler tüketmelisniz.
  • İdeal vücut ağırlığınıza ulaşmalısınız .
  • Fazla alkol tüketmemelisiniz .
  • Fiziksel olarak hareketli yaşamalısınız.
  • Sigarayı bırakmalısınız .
  • Stresten uzak durmalısınız .
  • Doktorunuz gerek duyduysa reçete ettiği ilacı kullanmalı ve kan basıncınızı takip etmelisiniz .
  • Düzenli doktor kontrollerine gitmelisiniz.

TANSİYON DÜŞÜRÜCÜ İLAÇLARLA İLGİLİ BİLMENİZ GEREKENLER NELERDİR?

Kan basıncını düşürmek için farklı etki mekanizmalarına sahip birçok ilaç bulunmaktadır . Bu ilaçlardan birini ya da birkaçını kullanmanız gerekebilir. İlaca başlama kararı doktorunuz tarafından kan basıncı değerleriniz , mevcut kalp damar hastalığınızın olup olmaması ve 10 yıllık sürede kalple ilgili bir olay geçirme riskiniz dikkate alınarak verilir.

Kullanacağınız ilacın yan etkilerini ve önemini bilmek çok önemlidir. Bu konuda doktorunuz size bilgi vermelidir.Ayrıca kullandığınız başka ilaç ya da başka bir rahatsızlığınız varsa bunu mutlaka doktorunuzla paylaşmalısınız. İlaç seçiminde bunlar da önemli rol oynayabilir .

İlacı kesme ya da değiştirme kararını tek başınıza vermemelisiniz.Mutlaka doktorunuzla konuşmalısınız .

YÜKSEK TANSİYON TEDAVİ EDİLMEZSE NELER OLABİLİR ?

Hipertansiyonun hasar oluşturduğu başlıca hedef organlar kalp , beyin, gözler, böbrekler ve atardamarlardır. Hedef organlarda hipertansiyona yanıt olarak öncelikle bazı savunma ve dengeleme mekanizmaları başlar ancak bu süreçte tansiyon tedavi edilmeyip yüksek kalmaya devam ederse geri dönüşümsüz kalıcı hasralar oluşur . Bu dengeleme mekanizmalarının organlar üzerindeki ilk etkileri organ fonksiyonları henüz bozulmadan çeşitli testlerle saptanabilir.

  • KALP YETERSİZLİĞİ : Hipertansiyonda yüksek basınca karşı çalışmak kalbin iş yükünü arttırır. Büyük çoğunluğu kastan oluşan kalp artan iş yükünü karşılayabilmek için kalınlaşır. Artan bu kas kitlesi kalbin öncelikle gevşeme fonksiyonunu bozar..Bu dönemde tedavi edilmezse zamanla kalbin kasılma fonksiyonu da bozulmaya başlar.. Bu şekilde, zamanla diyastolik (gevşeme ) fonksiyon bozukluğuna sistolik ( kasılma ) fonksiyon bozukluğu eklenir.

KALP KRİZİ : Hipertansiyon hem koroner aterosklerozun ( damar sertliği ) gelişimini hızlandırır hem de artan kas dokusu koroner dolaşımda değişikliklere yol açar . Koroner damarlarda direnç artar ve rezerv azalır. Bütün bu nedenlere bağlı olarak hipertansif kişilerde özellikle sol ventrikül hipertrofisi de varsa kalbin beslenmesi bozulur . . Kalp kasında kalınlaşma olan bir hasta miyokard infarktüsü (kalp krizi ) geçirirse daha yaygın olur ve krizin ilerleme hızı daha fazladır. Hasta kriz geçirirken antihipertansif tedavi alıyorsa bu değişiklikler önlenebilir. Yine hipertansif hastalarda iskemiye yanıt olarak daha fazla ritm bozukluğu ve ani ölüm görülür.

AORT ANEVRİZMASI : Aortun bir veya daha fazla kısmında meydana gelen lokal genişlemelere anevrizma denir. Abdominal (karın ) aort anevrizmasına torasik (göğüs ) aort anevrizmasından daha sık rastlanır. Hastaların çoğunda herhangi bir şikayet yoktur ancak bazen bel, karın ve sırt ağrıları bulunabilir.Hipertansiyon anevrizma gelişimi için bilinen en önemli risk faktörüdür. Aort anevrizmasının ölümle sonuçlanabilecek en önemli komplikasyonu rüptürdür.

Aort anevrizmasının tıbbi tedavisinde risk faktörü modifikasyonu esastır. Hipertansiyon tedavisi de bunun başında yer alır .  

GÖRME BOZUKLUKLUKLARI : En sık bilinen göz komplikasyonu gözün retina denilen tabakasında damar sertliği , kanamalar ve hasardır .

Gözdibi, vücutta arter ve arteriyollerin görülebildiği tek yerdir. Bu nedenle hipertansiyonun yarattığı küçük damar hastalığını doğrudan değerlendirme imkanı verir.

Retina değişikliklerinin izlenmesinin hipertansiyona bağlı küçük damar hasarının doğrudan değerlendirilmesinin en önemli yolu olması nedeniyle hipertansiyonlu her hastada hem tanı, hem de takip açısından önemlidir. Bir başka önemi de risk belirleyici olmasıdır.

İNME : İnme geçirme riski, hipertansiyonu olanlarda, olmayanlara göre 4-5 kat daha fazladır .

Hipertansiyon hem iskemik ( beyine kan sağlayan damarın daralması veya tıkanması ile oluşan inme) hem de hemorajik (beyin damarlarının içinde zayıf noktalar ve anevrizmalar oluşturup bunların yırtılması sonucunda kanama ) inmelerin en önemli risk faktörüdür. Önemi görülme sıklığının çok sık oluşu yanında uygun tedavi ile oluşturduğu riskin belirgin derecede azaltılabiliyor olmasından kaynaklanır .

BÖBREK YETERSİZLİĞİ: Hipertansiyon damarları etkileyen bir hastalık olduğu için kalp ve beyin gibi böbrekleri de hedef organ olarak seçmektedir. Kan basıncı ne kadar yüksekse böbrek yetersizliği gelişme riski o kadar artar. Hipertansiyon böbrek hasarının hem nedeni hem de sonucudur . Kronik böbrek hastalığı sekonder hipertansiyonun en sık nedenidir . Bazı böbrek hastalıklarında ilk buğu yüksek tansiyon olmaktadır .

TANSİYONUNUZU DÜŞÜRMEK İÇİN DİYETTE NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ ?

  • Az yağlı , az tuzlu , düşük kalorili besinler tüketmelisiniz.
  • Diyetteki tuz oranını azaltmalısınız (optimali < 1500 gr olması ama en azından günlük alımın 1000 gr azaltılması sağlanmalıdır )
  • Süt ve süt ürünlerini az yağlı tercih etmelisiniz.
  • Taze sebze , meyve ve tahıl ürünleri tüketmelisiniz .
  • Tereyağı ya da margarinden, hazır soslardan , yağlı etlerden , kızarmış besinlerden , işlenmiş gıdalar ya da fast-food ürünlerden, tuzlu atıştırmalıklardan , turşudan vs uzak durmalısınız.
  • Diyetteki tuz miktarını günlük 1.5 gr ın altında , potasyum miktarını 3,5-5 gr civarında tutmalısınız .
  • Diyetle potasyum alımınızı doktor kontrolünde arttırmalısınız.

EGZERSİZ İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ ?

  • Egzersizlere başlamadan önce doktora başvurmalısınız .
  • Size en uygun egzersiz tipini , süresini ve yoğunluğunu doktorunuzla beraber planlamalısınız .
  • Yürüyüş , yüzme , bisiklet gibi egzersizleri tercih etmelisiniz. Daha ağır spor proğramlarını doktorunuza danışarak yapmalısınız .
  • Egzersiz proğramına yavaş başlayıp kademeli olarak arttırmalısınız .
  • Haftanın en az 5 günü en az 30 dk egzersiz yapmalısınız .

İLAÇ UYUMU VE DÜZENLİ KONTROLLERİ NEDEN ÖNEMLİ? İLAÇ UYUMU İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ?

Hipertansiyon tedavisinde başarılı olabilmek demek hayati organlarınızın fonskiyonlarının korunması , birçok sakat bırakan ya da ölümcül olabilecek hastalığın oluşumunun önlenmesi anlamına gelmektedir.

Tedavinin başarısı ise zamanında ve doğru tanı almanıza , yaşam tarzı değişikliklerini etkin bir şekilde uygulamanıza , ilaç tedavisine zamanında başlamanıza ve mutlaka ilaç uyumunu sağlamanıza bağlıdır.

Hipertansiyonun önemli bir hastalık olduğunu ve yaşam tarzı önerilerinin ilaç tedavisi kadar etkili olduğunu bilmelisiniz.

Hastalığın kronik olduğunu , ilaçların sürekli alınması ve düzenli kontrollere gitmeniz gerektiğini unutmamalısınız.

Tansiyon ilacınız yeni başlandıysa tam etki göstermesi biraz zaman alacaktır . İlacı değiştirmek için acele etmeyip doktorunuzun kontrol için önerdiği süreyi beklemelisiniz.

Kan basıncı değerleriniz normal sınırlarda seyrediyorsa tıbbi başka bir gerekçe olmadıkça ilaç değişikliği yapmanıza gerek yoktur .Eğer tansiyon değerleriniz iyiyse ömür boyu da aynı ilacı kullanabilirsiniz.

Kan basıncınız kontrol altında değilse doktorunuzun ilaç eklemesinden korkmayınız . . Sizin için kötü olan çok ilaç kullanmanız değil kan basıncı değerlerinizin yüksek seyretmesidir.

İlaç yan etkilerini ve kullandığınız başka ilaçlar varsa onlarla etkileşimini doktorunuz size detaylı biçimde anlatmalıdır .Prospektüstenyan etkileri okumak ilaç uyumunuzu azaltabilir.

Doktorunuz ile iletişim halinde olup tüm çekince ve sıkıntılarınızı paylaşınız. Bu ilaç uyumunuzu arttıracaktır .

No Comments

Leave a Comment